Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “2023 yılı sonu itibarıyla bir trilyon doları aşacak olan nominal milli gelirimizin plan dönemi sonunda 1,6 trilyon dolara yaklaşması hedeflenmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nı TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin bilgisine sundu. Yılmaz, 2053 yılına doğru vizyonlarının Türkiye Yüzyılında; ‘dünyadaki başlıca bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanlığa katkı sunan, milli ve manevi değerlerini koruyarak bölgesinin ve dünyanın barış, huzur ve refahı için küresel gelişmelere yön veren etkili, güçlü, müreffeh bir Türkiye’ ulaşmak olduğunu kaydederek, “Bu vizyona ulaşma yolunda 2053 hedeflerimizi belirlemiş bulunmaktayız. Bu kapsamda, 30 yıllık perspektif içinde; Üst gelir grubu ülkeler liginde bir ülke olarak dünyanın 10 büyük ekonomisi ve satın alma gücü paritesine göre ilk beş ekonomisi arasında yer almayı hedefliyoruz. İmalat sanayiinin milli gelirdeki payını yüzde 30’un üzerine çıkarmayı, küresel mal ticaretinden yüzde 2’nin üzerinde pay almayı, yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayii ihracatından yüzde 17 pay almayı ve kalkınma önceliklerimize halel getirmeden net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı öngörüyoruz. İnsani Gelişme Endeksinde ilk 20 ülke arasına girmeyi, ailenin güçlendirilmesini, gelir dağılımında adaleti sağlamayı, çalışma çağındaki her bireyin üretkenliğinden faydalanarak işsizlik oranını yüzde 5’in altına düşürmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, dünyanın en değerli 100 markası arasında en az beş markamızın yer almasını, en az beş üniversitemiz dünyanın ilk 100 üniversitesi arasında olmasını, ülkemizin Küresel Yenilik Endeksinde ilk 10 ülkeden biri olmasını ve Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payının yüzde 4 düzeyine çıkmasını öngörüyoruz. Ayrıca, İstanbul’un bilim, teknoloji, kültür, sanat, turizm, ticaret ve finansta küresel bir merkez olmasını, ülkemizin turizm gelirlerinde dünyada ilk üç ülkeden biri ve sağlık turizminde dünyanın merkezi konumunda olmasını da hedeflemekteyiz. Tüm bu hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda, dinamik bir yaklaşımla politikalarımızı her daim güncellerken, rotamızı ve önceliklerimizi plandaki ana çerçevemizi takip ederek şekillendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Dünya büyümesi yıllık yüzde 3.5

Yılmaz, 2023 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3büyüyeceğini öngördüklerini belirterek, “Gelişmiş ekonomiler 2019-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 1,4 oranında büyürken, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomiler bu dönemde yıllık ortalama yüzde 3,3 oranında büyüme kaydetmişlerdir. Bu ekonomilerin 2023 yılı büyüme oranlarının, sırasıyla, yüzde 1,5 ve yüzde 4 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Salgın sonrası dönemde küresel ticarette toparlanmayla dünya ticaret hacmi, 2021’de yüzde 10,9, 2022’de yüzde 5,1 artarak, salgın öncesi patikaya dönüş eğilimi güçlenmiştir. Ancak, gelişmiş ekonomilerdeki yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve artan jeopolitik gerilimlerin sebep olduğu belirsizliklerin etkisiyle dünya ticaret hacminin 2023 yılında ise ivme kaybederek yüzde 0,9 artması beklenmektedir. 2019-2023 yıllarını içine alan On Birinci Kalkınma Planı döneminde yıllık ortalama yüzde 1,9 oranında artan dünya ticaret hacminin, 2024-2028 döneminde küresel finansal ve ekonomik koşullardaki beklenen normalleşme eğilimine uygun olarak yıllık ortalama yüzde 3,5 artacağı öngörülmektedir” şeklinde konuştu.

Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına gelir 37 bin 445 dolar

Yılmaz şöyle konuştu:

“2002 yılında 9 bin 279 dolar olan Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı gelirimiz 2022 yılında 37 bin 445 dolara kadar yükselmiş AB ortalamasına yakınsama oranı 2002 yılındaki yüzde 38,3 seviyesinden 2022 yılında yüzde 69’a kadar yükselmiştir. 2022 yılı itibarıyla Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci, cari dolar cinsinden GSYH büyüklüğünde ise dünyanın en büyük 19’uncu ekonomisi olan Türkiye’nin, 2023 yılında ise cari dolar cinsinden 17’nci sıraya yükselmesi beklenmektedir. 2023 yılı sonu itibarıyla bir trilyon doları aşacak olan nominal milli gelirimizin plan dönemi sonunda 1,6 trilyon dolara yaklaşması hedeflenmektedir. Plan döneminde ise sanayi sektörünün verimlilik ve rekabetçiliği odağına alan üretim yapısıyla büyümede başat rol üstleneceği, hizmetler sektöründe döviz kazandırıcı alanların çeşitlendirildiği, tarım ve enerji sektörlerinde arz güvenliğinin sağlandığı dengeli bir yapıda ülkemizin yıllık ortalama yüzde 5 oranında büyümesi ve 2028 yılında fert başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedeflenmektedir. Plan dönemi sonunda, ihracatın 375 milyar dolar, turizm gelirlerinin 100 milyar dolar seviyelerine yükselmesi sonucunda cari işlemler açığının sıfıra yakın bir düzeyde gerçekleşmesini öngörmekteyiz.”

İşsizlik oranı yüzde 7.5

Enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini kaydeden Yılmaz, “Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, hayat pahalılığının sebep olduğu olumsuzlukları bertaraf edecek gerekli politikalar da ivedilikle hayata geçirilecektir. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi memur, işçi ve emekli vatandaşlarımızı enflasyonun olumsuz etkilerinden korumak ve refah seviyelerini artırmak önceliğimiz olmaya devam edecektir. Plan döneminde gerçekleşmesini öngördüğümüz büyümenin vatandaşlarımıza istihdam imkanları sunması ve gelir sağlaması kritik önemdedir. Bu kapsamda beşeri altyapımızın güçlendirilmesi büyümenin sürdürülebilirliğini sağlayacak, çalışma çağındaki bireylerin işgücüne katılım fırsatları artırılacak, işgücü piyasasının değişen taleplerine uyum sağlamak amacıyla nitelikli ve odaklı eğitim yaygınlaştırılacaktır. Plan dönemi boyunca büyüme hedeflerimizle uyumlu olarak beş milyon ilave istihdam oluşturarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi sağlanacaktır” diye konuştu.

Kamu kesimi borcu GSYH’ya oranla 1.8

Yılmaz, şunları kaydetti:

“Mevcut harcama programları titizlikle incelenerek daha etkin hale getirilecek, vergi tahsilatında verimlilik artırılacak ve vergi adaletini güçlendiren, vergi tabanını genişleten reformlar yapılacaktır. GSYH’ya oranla 2023 yılında yüzde 6,4 olarak tahmin ettiğimiz kamu kesimi borçlanma ihtiyacının Plan dönemi sonunda yüzde 1,8’e, yine yüzde 6,4 olarak tahmin ettiğimiz merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2’ye düşeceği öngörülmektedir.”

Savunma sanayi ihracatı 11 milyar dolar

Plan dönemi boyunca uygulanacak politikalarla başta öncelikli sektörler olmak üzere sanayide teknoloji, yenilikçilik, ürün kalitesi, verimlilik ve ihracat kapasitesi artışı sağlayacaklarını, endüstriyel kapasiteyi dönüştüreceklerini, iş ve yatırım ortamını iyileştirerek ve rekabetçiliği arttıracaklarını belirten Yılmaz, “Ara malı, stratejik ürün ve teknolojiler için ürün bazlı çalışmalar yaparak yatırım yol haritaları hazırlayacağız. Başta OSB’ler olmak üzere uygun yatırım yerlerinin geliştirilmesini, artırılmasını, kiralama ve tahsis süreçlerinin kolaylaştırılmasını sağlayacağız. Demiryolu yük taşımacılığının payını artıracak, limanlar ve yük merkezlerinin üretim merkezleri ile iltisak hatları bağlantıları tamamlanacaktır. Savunma sanayiinde oluşan ve gururla takip ettiğimiz teknolojik kabiliyetleri daha ileri noktalara taşıyacağız. Savunma sanayii alanında ülkemizin savunma ve güvenlik ihtiyaçlarını milli teknolojilerin ve kabiliyetlerin azami ölçüde kullanımıyla karşılamak, savunma sanayiinde edinilen kabiliyetlerin sivil sektöre yayılımını da sağlayarak ülkemiz için önemli ekonomik değer üreten bir seviyeye taşımak temel amacımızdır. Bu kapsamda, savunma sanayii ihracatının 6 milyar dolardan 11 milyar dolara çıkarılması sağlanacak, savunma sanayii yerlilik oranı yüzde 80’den 85’e yükseltilecektir” dedi.

750 bin hektar alan sulamaya açılacak

Tarım alanında üreticilere girdi ve fark ödemesi desteklerinin sağlanmasına devam edileceğini söyleyen Yılmaz, “Tarımsal altyapının güçlendirilmesi amacıyla 750 bin hektar alan sulamaya açılacak ve ekonomik olarak sulanabilecek alan miktarı olan 8,5 milyon hektarın yüzde 92,4’ü sulanabilecektir. Sulama yatırımlarıyla eşgüdümlü olarak 2,5 milyon hektar tarım arazisinin toplulaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek, 2,7 milyon hektar toplulaştırılmış arazinin tescil işlemleri tamamlanacaktır” ifadelerini kullandı.

Dijitalleşme

Yılmaz, dijitalleşmeye ilişkin olarak, “Her çağın dengelerini temelden etkileyen bir unsur mutlaka olmuştur. Bu anlamda, çağımızı etkileyen temel unsurun “Dijitalleşme” olduğu ifade edilebilir. Dijitalleşme sürecini daha etkin yönetebilmek için dijital dönüşümü Planın temel odaklarından birisi haline getirdik. Fiber ve mobil altyapıların daha da yaygınlaşması sağlanacak, bu alanda sektörel rekabet etkinleştirilecektir. Ülkemizin yapay zeka alanındaki hamlelerini hızlandırmak ve tamamlamak için veri stratejisi, bulut bilişim stratejisi ve dijital devlet stratejisi gibi alanlarda bütüncül tematik stratejiler hayata geçirerek gerekli kurumsal yapılanma, mevzuat ve teknik altyapı oluşturulacaktır. Böylelikle mevcut iş ortamı ekosistemlerimizin dijital ortamla desteklenmesi sağlanacaktır” diye konuştu.

e ticaretin payı yüzde 10’a çıkarılacak

Ticaret sektöründe rekabet gücü artırılacak ve piyasa işleyişi etkinleştirileceğini aktaran Yılmaz, “Perakende Bilgi Sistemi uygulamaya alınacak, toptancı hallerinin modernizasyonunu sağlayacak mevzuat çalışmaları tamamlanarak hallerin ticaretteki payı artırılacak, lisanslı depoculuk sistemi geliştirilerek yaygınlaştırılacak, haksız uygulamalarla güçlü bir şekilde mücadele edilecektir. e-İhracatın ihracat içindeki payının 2022 yılındaki yüzde 0,86 seviyesinden yüzde 10’a çıkarılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye e-İhracat Platformu ve e-İhracat Konsorsiyumları hayata geçirilecek, şirketlerin, pazaryerlerinin ve perakende e-ticaret sitelerinin yurt dışında satış yapabilmeleri desteklenecektir” ifadelerini kullandı. – ANKARA